28 Şubat 2011 Pazartesi

Bu gece sizin geceniz olsun!

Maradona'lı o sezonlardan sonra ilk defa bu kadar şampiyonluğa yakınlar. Rakip lider Milan, maç deplasmanda. Takımda bir maradona yok ama "Takım" olarak maradonadan daha fazla şey ifade ediyorlar.

21:45 Milan - Napoli - TV 8

27 Şubat 2011 Pazar

Green Street Hooligans

 
Futbol filmlerini izlemeye ve yazmaya devam ediyorum. Sırada bir taraftarlık filmi olan Green Street Holigans(Yeşil Sokak Holiganları) var. West Ham United'in taraftar grubu olan Green Street Elite'ı konu alarak fanatik taraftarların futbola bakış acısını anlatıyor ve bunu güzel bir şekilde yapıyor.

Yönetmenliğini bir kadın yönetmen Lexi Alexander yapıyor. Başrollerinde Harry Potter'dan tanıdığımız Elijah Wood var. Onu Harry Potter serisi dışında bir filmde izlemek ilginç. Taraftarların maça nasıl hazırlandığı, rakip taraftar gruplarıyla rekabetleri, kendi içlerinde kurdukları hiyerarşiyi çok güzel bi bakış açısıyla anlatıyorlar filmde.

Nasıl ülkemizde FB-GS maçı önemliyse onlar içinde Millwall'la oynadıkları maçlar önemli. MillWall maçlar onların için hayatın durduğu anlar oluyor. Filmde bu rekabette yaşananları anlatıyor. Takımlar sahada birbirlerini yenmek için oynarlarken onlar saha dışında itibarlarını korumaya çalışıyorlar.

Runal Futbol Notu: 9/10

26 Şubat 2011 Cumartesi

Doktor: Fenerbahçe 2 - Kasımpaşa 0


Sezon başından beri bir özelliğimiz var ki, sanırım hiç kaybetmiycez. Tüm maçlara inanılmaz hızlı başlıyoruz. Ve mutlaka bir pozisyon yakalıyoruz. Bazen gol oluyor, bazen olmuyor ama rakibe daha maçın başında bir korku veriyoruz. Bunda maçın başlama düdüğüyle başlayan pres çok etkili oluyor. Ve bu hızlı başlamanın etkisiyle ilk yarım saat bizim kontrolümüzde geçiyor. Kasımpaşa maçı buna örnek gösterilebilecek bir maç oldu.

Maçın dediğim gibi ilk yarım saati bizim kontrolümüzde geçti, İlk yarı nerdeyse BJK maçının kopyası oldu. Son dakikada Yobo'nun Fener formasıyla en önemli hatasını yaptığı anda Kasımpaşa penaltı kazandı. Ama Allahtan Volkan bugün günündeydi ve takımın moralinin bozulmamasını sağladı.

Alex'e gelecek olursak. İnanılmaz performansını sürdürüyor. Ligin ilk yarısının son maçı olan Sivas'a attığı frikikten sonra bir frikik golünü daha Kasımpaşa maçında izledik. Maçın geri kalanında fazla etkili değildi ama sürekli oyunun içinde kalmaya çalıştı ve bunu başardı.

Dia bu sezonki 2. golünü attı. İşlyen düzende kanat adamlarının gol atması çok önemli. Çünkü gol atan kişiler sabit olduğu zaman savunmayı açmak daha zor oluyor. Ama gol atan sayısı çoğaldığı zaman savunmayı çözmek daha kolay çünkü kime önlem alacaklarını şaşırıyorlar.

Volkan Demirel, her gün üzerine biraz daha koyuyor. Artık kaleci sorunu aklımıza gelmiyor maçlara başlarken. Bugün penaltıyı kurtararak, gol olsa zor geçecek olan ikinci yarıyı daha rahat geçirmemizi sağladı. İnanılmaz bir özgüven'i var. İnşallah böyle devam eder.

Son olarakta Stoch'a Aykut Hoca'nın biraz şans vermesi gerek. Genç biliyorum ama bir futbolcuda oynamadan kendisini geliştiremez bunu da biliyorum. İnşallah kullanırız ve yararsız transferler listesine yazmayız.

25 Şubat 2011 Cuma

İzlenesi Maçlar!


26 Şubat Cumartesi
17:00 Wigan A.-Man. United @ Spormax
17:00 Gaziantepspor-Eskişehirspor @ Digi
19:00 A. Madrid-Sevilla @ NTV Spor
19:00 Fenerbahçe-Kasımpaşa @ Lig TV
19:30 Bayern Münih-B.Dortmund @ TRT HD
21:00 Mallorca-Barcelona @ NTV Spor
23:00 Deportivo La Coruna-Real Madrid @ NTV Spor

27 Şubat Pazar
13:30 Tavşanlı Linyitspor-Adanaspor @ TRT 1
18:00 Arsenal-Birmingham City @ NTV Spor
19:00 Trabzonspor-Kayserispor @ Lig TV
19:00 Denizlispor-Mersin İdman Yurdu @ TRT 1
19:30 W.Bremen-Leverkusen @ TRT HD
22:00 Lille-O.Lyon @ Kanal A
22:00 A.Bilbao-Valencia @ NTV Spor

28 Şubat Pazartesi
21:45 Milan-Napoli @ TV8

24 Şubat 2011 Perşembe

Valdes'den Ders!



Barça'nın devre arası transferi İbrahim Afellay'ın işi biraz zor. Allahtan takım arkadaşları ona yardım ediyorlar. Maçtan önce Valdes ve Mascherano yeni transferi bi kenara çekmişler ne yapması gerektiğini anlatıyorlar. Bildiğimiz gibi Barça oyun sistemi basit bir sistem ama uygulaması zor, Afellay'ın işi'de zor. 


Video'nun altına eğlencelik şeyler'de yazmışlar. Onları da nacizane çevirelim.


Valdes: 'Bana yakın olduğunda pası bana at.'

Valdes Mascherano için: 'Ona yakın olduğunda pası ona at, bana atma.'

Mascherano: 'Pas alacak pozisyonda bekle hep. Yakın ol, top onlarda olsa dahi.'

Valdes Iniesta için: 'Adamım, benim İngilizce beni gerçekten korkutuyor. Ben McDonald's da yemek yemeğe başladığımdan beri çok iyi ingilizce öğreniyorum.'

Pique: 'Valdes, Valdes, Shakira'nın seninle tanışmak isteyen bir kızkardeşi var.'


Biraz abartmışlar biliyorum ama komik :)

Manisa Dans Kulübü



Herkes Manisaspor'un Hikmet Karaman'ın gelişiyle yakaladığı yükselişi konuşuyor. Sanırım bu başarıyı sağlayan en önemli etken takım'ın antremanlarının çok eğlenceli geçmesi. Takım olmak için böyle aktivitelere ihtiyaç var sanırım :)

22 Şubat 2011 Salı

İzlenesi Maçlar!


22 Şubat Salı
21.45 Lyon – Real Madrid (EURO FUTBOL)
22.00 Blackpool – Tottenham (SPORMAX / PL TV)

23 Şubat Çarşamba
19.00 Porto – Sevilla (STAR TV)
19.30 Bologna – Roma (SPORMAX)
21.45 Inter – Bayern Munich (STAR TV)
21.45 Arsenal – Stoke City (SPORMAX / PL TV)


24 Şubat Perşembe
20.00 Liverpool - Sparta Prague (STAR TV)
22.05 Dinamo Kiev – Beşiktaş (STAR TV)

21 Şubat 2011 Pazartesi

Alex D.

Alıntı

Bitirici! - Beşiktaş 2 - Fenerbahçe 4

 
Maçı Manisa Fenerbahçeliler Lokalinde Unifeb'den arkadaşlarla birlikte olduk. Twitter'da yazmıştım toplu maç izlemek gerçekten zevkli oluyor. Neyse şimdi maça geçelim...

Maç öncesi kadronun belli olmaması, GG'nin oynayıp oynamayacağını maç saati öğrenmemiz, Dia ve Emre'nin sakatlıkları derken son maçlardaki klasik 11'i bozmadan çıktık sahaya. Maç öncesi duran toptan gol atacağımız gün gibi aşikardı öyle de oldu. Kazanılan serbest vuruşta. Alex topu içeri güzel kesti Selçuk'la birlikte topa çıkan Necip Uysal topu kendi ağlarına gönderdi. 0-1

Maç bu golden 30. dakikaya kadar bizim kontrolümüzde geçti. Bir çok net pozisyon yakaladık. Dia ile yakaladığımız 2 pozisyon var. Bu toplardan birisi direkten döndü. İlk yarının sonlarına doğru oyun ivmesi BJK'yi göstermeye başladı. Hiç olmayacak daha doğrusu hiç beklediğimiz birinden golü yedik. Ekrem Dağ, takımının ortasahayı hızlı geçmesiyle ve kendi becerisiyle yarattığı pozisyonu güzel bir son vuruç yaparak golle sonuçlandırdı. 1-1

Maçın 2. yarısına BJK, ilk yarının son dakikasında attığı golün moraliye başladı. Ve bu moralle Simao'nun kullandığı serbest vuruşta barajdan seken topun İbrahimToraman'ın önüne düşmesiyle BJK durumu 2-1 yaptı.


Ve maçın kırılma anları:

60. dakika: Almeida defanstan gelen topla bir anda Volkan'la karşı karşıya kaldı, ama etkili bir vuruş yapamadı. Eğer bu pozisyon gol olsa maç orada bitebilirdi.

63. dakika: Ferrari bir pozisyon önce hakem'in atladığı penaltı'yı bir pozisyon sonra gözüne soka soka tekrar yaptı. Hakem'de affetmedi bu sefer. Kırmızı kart ve penaltı. Alex'in kullanığı penaltıyla durum 2-2'ye geldi. Ve Beşiktaş bu andan sonra oyundan düştü.

73. dakikada Emrenin, 75. dakikada Dia'nın Asistini gol yapmayı başaran Alex hem maçı takımımıza getirdi. Hemde geçenin adamı oldu.

Maçın Adamı:

Alex: Bir sefer daha herkesi susturdu. Tam arkadaşla Alex bu akşam çok etkisiz diyorduk ki bize 3 gol 1 asistle cevap verdi. Gerçekten ceza sahası içinde çok tehlikeli bir futbolcu. Toplamda 16 gol 9 asist.


Kritik:

Sezonun 2. yarısında kazanmamız gereken 5. maçıda kazandık. Belki de şampiyonluk yolunda çok önemli bir virajı kayıpsız atlattık. Üst üste 6, Son 10 maçta 9 galibiyetimizi aldık.

19 Şubat 2011 Cumartesi

25. Yıl



Yukarıda ki forma Milan başkanlığında 25. yılını dolduran Berlusconi için hazırlanmış. Siyaset ve özel hayatına girmeden sadece Milan açısından bakarsak Berlusconi çok başarılı bir başkan.

Silvio Başkan, Milan'ı 20 Mart 1986 yılında satın almış ve yarın 20 mart. Takım yarın oynayacağı Chievo maçına bu formayla çıkacak. Berlusconi döneminde ki başarılara gelecek olursak.

7  Seri A Şampiyonluğu
1 İtalya Kupası
5 İtalya Süper Kupası
5 Şampiyonlar ligi Şampiyonluğu
5 Uefa Süper kupası
2 Kıtalararası Kupa
1 Fifa Dünya Kulüpler Kupası

25 senede 26 kupa, 27. yolda. Ayrıca oynamış oldukları Final-Yarı Finalleri ve Onun başkanlığı döneminde futbolcular tarafından alından 10 tane kişisel başarı ödülünü saymıyorum.

Liderlik Maçı!



Bursa'nın evinde Antep'i 4-1 yenilmesinden sonra yarın oynayacağımız Beşiktaş maçında bu sezon ilk defa lider olabiliriz. 1 gün dahi olsa elimizde bu şans var. Peki BJK maçı bizim açımızdan nelere gebe?

BJK tarafından bu maç kurtuluş maçı. Son haftalarda yaşanan sorunlar. Yönetim'in sert açıklamaları, sakatlanan ve sözleşmesi fesh edilen futbolcular, ve kaybedilen İBB Ve Kiev maçları Beşiktaş için bu maçı kurtuluş maçı anlamına getirdi. Maçın derbi olması onlar açısında bu durumu 2 kat daha önemli hale getirdi.

Bu maçın İnönü'de oynanması BJK açısında bir avantaj çünkü evlerinde 7 maçtır yenilmiyorlar. 3 Galibiyet 4 Beraberlikleri var. Bizim İnönü'de BJK ile oynadığımız son 3 maçta 2 galibiyetimiz var.

İki kulüp arasında oynanan son 10 resmi maçta ise Beşiktaşa karşı ecizi bir üstünlüğümüz söz konusu 7 galibiyet 1 Beraberlik 2 mağlubiyet. Bu maçın 7'sinin üst bittiğini de hatırlatayım.

Bizim bu seneki deplasman performansımıza bakarsak. Sıralamada ilk 6 içinde olan hiç bir takımı deplasmanda yenemedik. Antep,Trabzon ve Kayseriye kaybettik, Bursayla berabere kaldık. İlk İstanbul derbisi deplasmanımızda BJK ile oynuycaz.

Son 5 maçlık performanslara bakarak konuşmak gerekirse. Takım olarak havaya girdik. Son 5 maçı kazandık. İçerde ve Dışarda. Beşiktaş ise tepe taklak durumda şu sıralar. Ama bu maçın derbi maçı olduğunu unutmamak gerek.

Golcüler açısından bakarsak bu duruma. Son 10 maçlık periyotta Beşiktaş ile oynadığımız maçların gollerini hep ileri uç elemanları atmış, bir tanesi hariç, o da Selçuk Şahin. Bizim en çok gol atan 3 oyuncumuz 32 gol atarken, Beşiktaş en çok gol atan 3 oyuncusu 19 gol atmış.

Bu kadar istatistikten sonra söylenecek şey şu eğer kazanmak istiyorsak, ligin ikinci yarısında kazandığımız mücadeleci anlayıştan vazgeçmemeliyiz. Eğer bu maçıda kazanırsak ilk 5 haftayı kayıpsız geçmiş olcaz biraz daha kolay bir fikstürümüz olacak.

18 Şubat 2011 Cuma

Goal 3: Taking on the World

 
Goal serisinin 3. gilmi Taking on the World(Dünyayı Sallamak)'la devam ediyor. Bu sefer filmin isminden de anlaşılabileceği gibi konu Dünya Kupası. Kahramanımız Santiago talihsiz bir kaza geçiriyor ve Dünya Kupasına gidemiyor. Real Madrid'den arkadaşlarının yanında Kupayı tribünlerden izliyor.

Dünya kupasında İngilterenin hikayesi anlatılıyor. Ve gerçek maçlar üzerinden film çekilmiş. Onun için bazı sahneler'de topa vuran isimler  farklı oluyor. Bazı sahneleri insanı heyecanlandırıyor ama 1. ve 2. film kadar sağlam değil. Ama olabilirdi. Neyse fazla bişey yazmayım izleyip görün.

Son olarakta o, son penaltıyı ingiltere adına kaçıran Jamie Carragher. Merak edip araştıranları yormak istemedim.

Runal Futbol Notu: 6/10


Goal: The Dream Begins

Goal 2: Living The Dream

Duman!


Kare Sparta Prag - Liverpool maçından. Prag kale arkasındaki taraftarlar maç devam ederken meşaleleri ateşliyor. Saha dumanla kaplanıyor. Karede ki isimde Liverpool file bekçisi Pepe Reina.

İzlenesi Maçlar!



19 Şubat Cumartesi
14:00 Bolu-Samsun TRT 1
16:30 B.Dortmund-St Pauli  TRT 3
21:00 Real Madrid-Levante Ntv Spor
21:45 İnter-Cagliari  TV8 & Spormax

20 Şubat Pazar
13:30 Mersin İY-Karşıyaka  TRT 1
18:00 Montpellier-Lille  Kanal A
19:00 Beşiktaş-Fenerbahçe  Lig TV21:45 Napoli-Catania TV8 & Spormax
22:00 Barcelona-A.Bilbao  NTV Spor

21 Şubat Pazartesi
 20:00 Manisa-Trabzonspor Lig TV & Stad

17 Şubat 2011 Perşembe

Adım adım Taurasi Skandalı!

Burdan!

Arshavin!



Dün gece oynanan Arsenal - Barça maçı hakkında bir çok şey söylenebilir.

Messi maçın başında yakaladığı golü atsa maç farklı biter diyebilirsiniz.

Villa oyundan çıkarılmamalıydı, o çıkarılsa bile bir forvet oyuna sokulmalıydı diyebilirsiniz.

Sonunda Barça futbolunu birisi alt etti diyebilirsiniz, karşılık olarakta bunun Nou Camp'ı var cevabını alabilirsiniz.

İstediğini diyebilirsiniz, ama şu gerçeği görmezden gelemezsiniz. Harika ötesi bir maç oldu. Saat 03:02 hala unutamıyorum maçı ve benim gibi futbol hastası birisi kolay kolay unutamaz bu maçı.

Bir de bu maçı arşivlemek isteyenler için HD kalitesiyle buradan indirebilirler. Dilinin ingilizce olduğunu unutmadan ekleyeyim. İlker Yasin+Hikmet Karaman'dan iyidir diyorsanız indirin.

Not: Başlık fotoğraf içindi.

16 Şubat 2011 Çarşamba

Olsun! Zalgris 85 - Fenerbahçe Ü. 84


Haftasonu oynanan Türkiye kupası maçlarında Mirsad'ın sakatlanması, maç saati Ukiç'in hastalığı bizi baya bi tedirgin etmişti. Gene de sahada duran takım fena değildi. Maçı sonuna kadar oynadılar. Üst düzey mücadele yapıldı ama maçın son anlarında bu maç uzatmaya giderse kaybederiz diye ve maç uzatmalara gitti.

Son anlarda gene maçı bize getirecek posizyonları yakaladık ama yorgunluğu verdiği nedenlerle maçı koparamadık. Üzülmeye gerek yok bu kadar dar bi kadro ile elimizden gelenin en iyisini yaptık. Hiçbirşey kaybedilmiş değil hala grup lideriyiz ve evimizde oynayacağımız bir Olimpa. maçı var. O maç bizim grup lideri olmamızı ya da 2. olmamızı belirleyecektir.

Maç hakkında yazacak çok bişey yok. Mücadelenin üst düzeyde olduğu bir maçtı. Skor son 3 çeyrekte eşitlikle sonuçlandı. Bu bile mücadelenin ne kadar yüksek olduğunu gösteriyor.

1. PERİYOT: 15-11
2. PERİYOT: 15-20
3. PERİYOT: 19-18
4. PERİYOT: 20-20
UZATMA: 16-15
 
Yılmak yok yola devam.

No*7: #3: En Pahalılar


Bu seferki 7(yedi) yazımızda. Futbol tarihinin en pahalı 7 numaralarını yazmak istedim. Tabi herkesin bildiği gibi en pahalı futbolcu C.Ronaldo 7 numaralı formayı giyiyordu. Ama yüksek meblağlara transfer olmamalarına rağmen paha biçilemeyen 7 numaralarda var. Şimdi listemizi yapalım...

1(1). Cristiano Ronaldo, 94 milyon Euro

2(5). Luis Figo, 60 milyon Euro

3(10). Andriy Shevchenko, 46 Milyon Eurp

4(20).David Villa, 40 Milyon Euro

5(25). David Beckham, 35.5 Milyon Euro

6. Raul Gonzales fiyat olarak bu listeye girememiş olmasına rağmen zamanında paha biçilemeyen bir futbolcu. Avrupa Kupalarında attığı 71. golle bu numaranın en golcü futbolcusu Avrupa Kupalarında.

7. George Best var. Onun için söylenecek söz yok ama o kendi için şunu söylemiş :"Hayatımdaki her şeyi ve herkesi çalımladım, alkol hariç..." keşke ona bassaydı çalımı.

Not: İlk 5 sıradaki futbolcular Transfer rekorları listesinde ilk 25 sırada olanlar, listedin devamını bulamadığım için Raul ve Best'i listeye ekledim. Başka bir yazıda unutulmaz 7 numaralarıda yazarız.

Kral..!


95 yılında Real Madrid formasıyla başladığı Avrupa kariyerinde 71. golünü  Schalke formasıyla Valencia'ya attı. Ve şampiyonlar ligin ve avrupa kupalarında en çok gol atan futbolcu durumuna geldi. Shaclhe transferi onun hırsından ve azminden hiç birşey kaybettirmemiş belli oluyor. Unutulmaz 7 numaralardan olduğunuda hatırlatmak gerek. Diğer golcülere gelirsek...

Şampiyonlar ligi:

Raul Gonzales               71 gol
Ruud van Nistelrooy      56 gol
Thierry Henry                50 gol

Avrupa Kupaları(uefa ve şampiyonlar ligi):

Raul Gonzales               71 gol
Filippo İnzaghi              70 gol
Gerd Müller                  69 gol

Aktif oyuncular içinde Raul geçebilecek tek bir isim gözüküyor ilk onun içinde, O da Lio Messi attığı 31 golle.


Bu adam kaleci!



Finlandiyada 2005 yılında kurulan ve 3. Ligde oynayan SC Riverball takımında oynayan Lassi Hurskainen internette bir video paylaşmış. İnsanın yaptığı hareketleri gördükten sonra kardeş sen neden kaleci oldun diye sorası geliyor.

Ee tabi! Bu hareketleri kaç tekrarda yaptı orası ayrı mevzu ama bazı hareketleri cidden güzel. Hem bakarsınız bu videosu sayesinde 1. lige ya da Avrupa'da bir takıma transfer olur.


Gecenin Adamı!

Tottenham bu sezon şampiyonlar liginde süpriz yapan takımı. İkinci İtalya seferlerinde Milan'ı 1-0 yendiler. Takımın 7 numarası Lennon'un Crouch'a alda at diye attığı pasla.

Ama maçın önüne geçen olay Gattuso'nun Tottenham'ın asistan hocalarından birisine yaptığı sert hareket ve maç sonunda yaşanan olaylarla hatırlanacak.

Kimilerine göre Gattuso kışkırtıldı, kimilerine göre kendisi bilerek yaptı. Ama daha dün Deli İbo'nun yaptığı hareket yüzünden gönderilmesinden sonra üzülenler. Böyle adamların çok çabuk parlayacaklarını ve bu parlamanın altında bir neden olacağını unutmasınlar.Şuradaki video'yu izlerseniz ne demek istediğimi daha iyi anlarsınız.

Ama gene de Tottenham'ı tebrik etmek gerek. Son 8 için çok büyük bir şansları var.

15 Şubat 2011 Salı

İzlenesi Maçlar

Sonunda şampiyonlar ligi başlıyor.

15 Şubat Salı

21.45 Milan - Tottenham  Euro Futbol

16 Şubat Çarşamba

21.45 Arsenal - Barcelona  Star Tv

17 Şubat Perşembe

20.00 Beşiktaş - Dinamo Kiev  Star Tv
20.00 Napoli - Villarreal  Euro Futbol



14 Şubat 2011 Pazartesi

Tribün #13: Hajduk Split

 
Hajduk Split 100. yıl kutlamalarında Tribünlerin yaptığı güzel koreoğrafi.



No*7: #2



1. Liverpool'un Ajax'dan transferi Uruguaylı Luis Suarez 7 Numaralı formayı sırtına geçirmiş. Son hafta oynanan Wigan maçında iki topu direkten dönmüş ama takımının kazanmasına yetecek golü atamamış. Onun adına şansız bir hafta.

2. Edinson Cavani bu sezonun en göze batan 7 numarası. Napoli'nin deplasmanda Roma'yı 2-0 yendiği maçta takımı adını iki golüde o attı ve takımının zirve takibine devam etmesine yardımcı oldu. Ayrıca bu sezon Serie A'da 20. golünü attı.

3. Barça'nın 16 maçlık serisinin son bulduğu Gijon deplasmanında beraberliği 7 numarası David Villa'nın attığı golle kurtardı. Ve bu sezon La Liga'da 15. golünü attı.

4. İzmir derbisinde Altay, Karşıyakayı 1-0 yendi. Ve 7 maçlık kazanamama serisine son verdi.

5. Ankaragücü Son 7 resmi maçta kazanamıyordu. Evinde oynadığı Beşiktaş maçında bu seriye aldığı 1-0'lık skorla son verdi.

6. Bu hafta iki 7 numara için pek iyi geçmedi. Cardozo ve Forlan takımları adına penaltı atışlarından yararlanamadı. Cardozo'nun kaçırdığı penaltı takımının puan almasını pek etkilemedi ama Forlan'ın kaçırdığı penaltı takımı Atletico'nun puan almasını sağlayabilirdi.

7. Fenerbahçemizin 7 Numarası Niang bu sezonki güzel performansıda devam ediyor. Kayserispor maçında attığı golle bu sezonki 12. golünün altına imza attı.

Not: 7 candır.

Aşkımız Sana: Fenerbahçe 2 - Kayserispor 0

 İnandık. Geliyoruz!

Maçın başında yaşanan Alex ve diğer futbolcuların taraftarlara çiçek verme olayı çok güzel düşünülmüş. Geçen hafta Manisa deplasmanında beraber yapılan tezahürat ve bu olay futbolcular ve tribünlerin iyice birbirlerine kenetlenmesini sağladı. Zaten maç boyunca yapılan tezahüratlar artık herkesin şampiyonluğa inanmaya başladığını gösteriyor. Maça geçecek olursak...

+ İlk 15 dakika inanılmaz bir baskıyla başladık maça. Ve bunun sonucunda Volkan Babacan'ın hatalı pası Özer'in Mehmet Topuz'un önüne topu güzel bırakması ve Topus'un Niang'a yaptığı güzel pasla 1-0 öne geçtik. Niang bu sezonki 12 golünü attı.

+ Kayserisspor maçtaki en tehlikeli atağını gene bu aralıkta yakaladı ama Amrabat topu iyi değerlendiremedi. Ama Amrabat iyi futbolcu ama final paslarında sorun yaşıyor.

+ Bu posizyon dışında ilk yarı tamamen bizim kontolümüzde geçti. Bir kaç tane posizyon yakaladık Dia, Özer ve Niang'la ama posizyonları iyi değerlendiremedik.

+ İkinci yarıya kontrollü bir şekilde başladık. Sezonun ilk yarısında kırılma dakikası olarak gösterilen 60. dakikada Alex'in kullandığı Korner'de Lugano güzel bir kafa vuruşu yaparak durumu 2-0'e getirdi ve bu sezonki 5 golünü attı.

+ Maç bundan sonra orta saha mücadelesi halinde geçti. Yapılan değişiklikler sonucu değiştirmedi. Maçın 80. dakikasında Kayserispor net bir posizyon yakaladı ama Lugano ve orda - birisi daha vardı hatırlayamıyorum kim olduğunu - topun önüne can siparane bir şekilde atladı ve tehlikeyi uzaklaştırdı.

Maçın genelinde kanatları iyi kullandık. Santos ve Dia sol'da Mehmet Topuz ve Gökhan Gönül sağda çok etkili oldular. Takım halinde de güzel savunma yaptık. İkinci yarıda gösterilen bir istatistikte Kayserispor 3 şut çekmiş ve kaleyi bulan şutları yoktu. Yapılan ortalarda da aynı şekilde. Göze batan futbolcuları yazmak gerekirse.

Alex: Her hafta performansını arttırıyor. Yeri geldiğinde adam kovalıyor, yeri geldiğinde uzun top atıyor yeri geldiğinde top sürüyor. Geçen hafta uzatılan sözleşmesi onun için bir motive kaynağı olmuş.

Yobo: Maç günü verdiği röportajda "İz bırakmak istiyorum" demiş. Gösterdiği performansla şimdiden iz bırakmaya başladı.

Dia-Santos: Sol kanadı çok etkili kullandılar. Birbirlerine güzel toplar attılar. Ayrıca Santos anlaşılan oynamaya karar vermiş.

Özer : İlk yarıda 6 km ile en çok koşan futbolcuydu. Birinci gol'de çok büyük katkısı var. Ama biraz daha verimli oynaması gerekiyor. 2. yarıda çok top ezdi. Buna bi çağre bulması gerekiyor.

Selçuk: Harika bir maç çıkardı. Emre'ni olmadığı maçta görevini fazlasıyla yaptı. Arada yaptığı klas hareketlerle tecrübesi gösterdi.

Maçtan önce Twitter'a Mehmet - Özer - Selçuk üçlüsünün göstereceği performans skoru belirler demiştim. İlk yarıda gösterilen istatistikte Bu 3 futbolcu takımın en çok kaşan adamlarıydı. Toplamda 17 km.


Tribün: İnanılmazdı. Tek kelimeyle. Bütün maç boyunca takıma destek verdiler ve hiç susmadılar. Böyle devam ederse içerde kalan 6 maçımızda puan kaybetmemiz çok zor.


No 9, Bırakıyor!


Söylenecek söz yok keşke devam etseydi, gene de onu izlemiş olmak mutluluk verici!



21


Bu gece Espanyol - Real Madrid maçını izlerken dikkatimi çekti. Espanyol'lu taraftarlar eski kaptanları Daniel Jarque'yi unutmamışlar. Her maçın 21. dakikasında 1 dakika boyunca onu unutmadıklarını göstermek için alkışlıyorlar. Gerçekten insanın tüyleri diken diken oluyor.

Ve ayrıca Espanyol takımı tarafından Daniel Jargue'nin 7 yıl boyunca giydiği 21 numaralı forma emekliye ayrılmış.

13 Şubat 2011 Pazar

Hadi Bakalım #4: 4-6 Gollük Kupon

Ankaragücü - Beşiktaş   :   4-6 gol,  Oran 2,75
Espanyol - Real Madrid :   4-6 gol,  Oran 2,10
Juventus - İnter            :   4-6 gol,  Oran 2,45

5 Misli Maksimum Tahmini Kazanç: 70,74

Bugün eğlencesine bi kupon yaptım 3 maç var hepsi 4-6 gol. Hepsini olma ihtimali var tabi olmama ihtimali var. En riskli maç İnter maçı. Bekleyip görcez.

Edit: Tüm maçlar 1-0 bitti, bu da benim şansım.

Mutlu Bir An: Türkiye Kupası Fenerbahçe Ü.'in

12 Sarı-Laci adam bu seneki ilk kupasını hak ederek aldı. Maçı izleyemediğim için bişeyler yazamıycam maç hakkında ama güzel bir oyunla aldığımıza eminim. Sezon başında yolumuza 3 kulvarda başladık. Birini şampiyon olarak tamamladık. Diğer ikisinde de zirvedeyiz ve ikisinide en iyi şekilde bitireceğimize eminim. Çünkü bu takım size onu hissettiriyor. Bu arada MİRSAD TÜRKCAN'a geçmiş olsun. Sanırım sezonu kapattı.

Kupada Oynadığımız Maçlar:

Çeyrek Final : Fenerbahçe Ülker 69 - Banvit 68
Yarı Final     : Galatasaray CC 70 - Fenerbahçe Ülker 77
Final             : Fenerbahçe Ülker 81 - Beşiktaş CT 72

Maçın Adamı: Emir Preldziç 35 Sayı 3 Ribaund 4 Asist

Not: Bu akşam saat 21'de Maçın tekrarı FBTV'de izleyemeyenler ve izlemek isteyenler için.

Tezahürat #2: Yeryüzünde Gökyüzünde



Yeryüzünde gökyüzünde;
Bir fırtına kopar her gün;
Yakar yıkar geçer, tüm dünyayı;
Adı FENERBAHÇE !!!

Not: Tezahürat 1. dakikadan itibaren başlıyor.

12 Şubat 2011 Cumartesi

Konsantrasyon Eksikliği!

Barça'nın Sporting Gijon'la 1-1 berabere kaldığı maç öncesinde Messi'nin Facebook hayran sayfasından paylaştığı resim.

Guardiola: "Milli takım sonrası oynanan maçlar her zaman tehlikeli olmuştur, bu maça her zaman olduğundann biraz daha fazla konsantre olmalıyız."

Bu yorum da Guardiolanın maç öncesi verdiği röportajdan...

MANU: United Road



United için yazılmış güzel bir şarkı. Türkçeye çevirmek isterdim ama bazı kelimeler anlamsız oluyor. Ve ingilizcem onları anlamlı hale getirecek seviyede değil. Altına sözlerinide yazcam, ilgilenenler olur belki. Şarkıyı söyleyen grup The World Red Army araştırmalarımda kimlerden nedir bulamadım eğer bulursam onuda buraya eklerim. Bunun gibi bir kaç tane daha şarkıları var.

United road, United road.
United Road, United road.
Wont you take me home United road
united roads united road

Its our home, a place of glory
Its our game, our football story
that we all fight to win the title

So Lets March on and sing our song
and we'll battle forever long
and we all shout from the East stand
Manchester please take me home

United road, United road
United Road, United Road
Wont you take me home United road
United road United road

And now were back on the road to glory
Uniteds fame is back and thats our story
Man united, will never die.

Best and finest our Sir Matt Busby
And Long live Ferguson's Red Army
And we all shout from the East stand
Manchester's oh please take me home

United road, United road
United Road, United road
Wont you take me home United road
United road United road.

United road, United road
United Road, United road
Wont you take me home United road
United road United road.

Goal 2: Living The Dream!

Goal serisini izlemeye devam ediyorum. İkinci filmde kahramanımız Santiago New Castle tam 1 sezonunu tamamlamadan Real Madrid'den teklif alır. Ve Şampiyonlar ligi arenasından ilk Los Galacticos'la birlikte boy gösterir. Özel hayatında yaşadığı çalkantılar, futbolda sakatlıkla yüzleşmesi bu filmde anlatılanlar. Neyse fazla anlatmaya gerek yok güzel film olmuş gene. İzlemenizi tavsiye ederim. 3. filmide izledim yakında onuda buraya yazarım.

Runal Futbol notu: 7/10

Goal: The Dream Begins

Manchester Derbisi!

 Rooney'in Rövaşatası

Maç tam bir taktik savaşı şeklinde geçti. City geçen senelere göre daha takım gibi gözüktü ama daha zamanları var takım olmak için. United iki sefer hızlı geldi ikiside gol oldü. İkiside güzel gol oldu ama Rooney'in attığı rövaşata golü inanılmazdı.

Ayrıca David Silva'ya da bir parantez açmak gerek. Maçın yorumcularıda aynı şeyi söyledi, sahada basmadık yer bırakmadı belki ona destek veren bi kaç kişi olsaydı, özellikle Tevez maç daha farklı bitebilirdi.

İzlenesi Maçlar!

Bir çok sitede ve blogda o hafta oynanacak olan ve tv'de yayınlanacak maçların listesi var. Ama kimse o maçların hepsini izlemek istemiyorum ya da oran vermek gerekirse yüzde 80'ini izlemek istemiyorum. Ben onun yerine o hafta oynanacak olan ve izlernek zevk alacağımı düşündüğüm maçların listesini yayınlamak istiyorum bundan sonra.

12 Şubat Cumartesi

14:45  Manchester Derbisi(United-City) SporMax
17:00  Arsenal – Wolverhampton SporMax
19:00 Atletico Madrid – Valencia NtvSPOR
19:30 Kaiserslautern – Borussia Dortmund TRT 3
19:30 Sunderland – Tottenham SporMax
21:00 Sporting Gijon – Barcelona NtvSPOR
21:45 Roma – Napoli SporMax/TV8
22:00 St. Etienne – O. Lyon Kanal A

13 Ocak Pazar

16:00 Eskişehirspor – Bursaspor  Lig TV
19:00 Karşıyaka – Altay  TRT1
21:45 Juventus – Inter  SporMax/TV8
22:00 Espanyol - Real Madrid  NtvSPOR

14 Ocak Pazartesi

20:00 Fenerbahçe – Kayserispor Lig TV
22:00 Fulham – Chelsea SporMax


Ayrıca böyle maçları iddaa kuponuna yazdığınız zaman izlemesi 2 kat daha zevkli oluyor.

11 Şubat 2011 Cuma

Süleyman Seba!



Bazı adamlar cidden farklı oluyor, onun için de herkes tarafından seviliyorlar.

Alıntı: şairlerparkı

10 Şubat 2011 Perşembe

Para Ligi!


Listeye 2007-2008 sezonunda Zico ile Şampiyonlar liginde çeyrek finale çıktığımızda girmiştik. Şampiyonlar ligi inanılmaz bir gelir kapısı. Listeden de bunu anlayabiliyoruz. Bu listede sürekli girmek istiyorsanız Şampiyonlar liginin gediklisi olmalısınız. Yan gelirlerde önemli ama basamak atlamak için ŞL'de başarı şart. Şimdi listedeki takımların başarısına bakalım.

 - Listede bulunan 6 takım şampiyonlar liginde çeyrek final oynadı. Listede olmayıp çeyrek final oynayanlar CSKA Moskova ve Bordeaux.

- İlk 20'de ki 5 takım kendi liglerinde şampiyon. Listeyi zaten 5 Ülke oluşturuyor. İspanya, İngiltere, İtalya, Almanya ve Fransa.

- Listede 4 takım Lig kupalarınıda kazanmış.

- Şu an zirvede bulunan Real Madrid dahil 13 takım geçen seneyi kupa almadan kapatmış.

- Liste 20+11 olarak yayınlandı ve 5 Lig haricinde listede olan tek takım Portekizden Benfica.

- Listeye 2 takım bu sene girmiş. En büyük yükselişi 9 basamak yükselen City, En büyük düşüşüde 6 basamak düşen Roma yaşamış.

- Listede ki 11 takım G-14 oluşumununda içinde bulunmakta.

Bunlar benim dikkatimi çeken detaylar oldu. Bir çok yerde okursunuz yada dinlersiniz bu ligle ilgili bilgileri benim yazdıklarım ise biraz daha arka planda kalan özellikler.

Kimin bu Sırt!

Futbolcuların dövmeleri meşhurdur. Ama bu arkadaş biraz abartmış sanki. Bilen arkadaşa futbolcunun formasını hediye etcem desem yalan söylemiş olurum :) Ama bir ipucu vereyim. Futbolcumuz Premier Lig'de oynuyor.

Dosttuk Hani!



Hollanda hazırlık maçında Avusturya'yı 3-1'lik skorla yenmiş. Adı üzerinde dostluk maçı ama Sneijder dostluk falan dinlememiş öyle bi vurmuş ki topa, harika bir gol atmış. Hollanda'nın diğer golleri Huntelaar ve Kuyt atmış. Avusturya'nın golünü Arnautovic.

9 Şubat 2011 Çarşamba

Alex'le Sonsuza!



Tarihimizin en önemli yabancı futbolcusu durumunda ve attığı 2 senelik imzayla bunu dahada pekiştirecek. 2013 yılı Haziran'a kadar bizim futbolcumuz olacak. Sanırım futbolu bıraktıktan sonra da başımıza TD olarak gelir, gelsinde zaten. Yakışır.

Belki tam olarak hakkettiği saygıyı alamadı. Ama şimdiye kadar oynadığı 7 sezon boyunca Türkiye'ye gelen herkes Alex'le karşılaştırıldı tabi eskilerde. Ama hiç bir zaman TR'ye bir Alex gelmedi. Gelemezdi. Ayrıca video'da parayı sorun etmemiş olması Aykut Kocaman tarafından söylenmesi Alex'in ne kadar Fenerbahçeli olduğunu gösteriyor.

8 Şubat 2011 Salı

Bitirim Fenerliler



Manisa maçının sonunda, hemen üst sıramızda gerçekleşti bu tezahürat. Hatta, yorgunluktan oturmuştum artık, Üstümüze düşecekler diye kızıyordum ama bu şekilde dinleyince baya güzel olmuş.

Kaynak: Tribünsel Sevda

Yanlış mı hesapladık acaba?

Torres, devre arası transfer dönemine damgasını vurdu. Hemen ardından da Chelsea-Liverpool maçı oynandı. O maçtan bi kare. Torres yerde acaba Mavilere gelmekle yanlışmı yaptım diye soruyor kendine sanırım.

Benim gibi olaya duygusal bakanlar yanlış transfer oldu diyeceklerdir. Çünkü futbola para girdiği zaman ortada renk falan kalmıyor duyguda kalmıyor. Ama bakarsınız her iki taraf içinde ilerde olumlu sonuçlar verir bu transfer. Bekleyip görcez...

7 Şubat 2011 Pazartesi

Herşey Böyle Başladı!

2010 - 2011 sezonu Borussia Dortmund formasıyla 21 maç 5 gol 7 asist. İlk yarıda Almanyada Yılın futbolcusu. Gerçek bir Borussia'lı.

http://www.facebook.com/#!/nurisahinofficial

http://www.nuri-sahin.de/

Goal: The Dream Begins!

Benim gibi hem futbolu hem de sinemayı seven birisinin izlemesi geç kalmış bir seri Goal serisi. Neyse geçte olsa başladım izlemeye. Bugün ilk filmi izledim. Goal, Rüya Başlıyor gerçekten güzel film olmuş. İzlememiş olanlar için tavsiye ederim, izlemiş olanlar zaten ne demek istediğimi anlıyorlar.

Filmin konusuna gelirsek, Meksika göçmeni bir ailenin çocuğu olan Santiago'nun Los Angeles'ta başlayan ve New Castle'a uzanan hikayesi anlatılıyor. Aile baskıları, yaşanan zorluklar, arkadaş seçimine dikkat çekilmiş ve eğer temelleriniz sağlam değilse bir anda kariyeriniz başlamadan bitebilir diyede eklenmiş. Tabi birazda şanslı olmanız gerekiyor.

Filmde hoşuma giden diğer şey ise, o dönem efsane olan ve aşina olduğumuz futbolcuların filmde boy göstermiş olmaları. Bunlar kim derseniz;

1. Alan Shearer
2. Stephen Carr
3. Milan Baros
4. İgor Biscan
5. Fernando Morientes
6. Steven Gerrard
7. David Beckham
8. Zidane
9. Raul Gonzales
10. Riise
11. Rafa Benitez
12. Sven Goran Eriksson

Bu isimler filmi daha çekici hale getirmiş, izlemenizi tavsiye ederim. Futbolu sevenler mutlaka beğeneceklerdir, diğerlerininde hoşuna gidecektir aşırı beğenmeselerde.

6 Şubat 2011 Pazar

Torres sizin, Maç bizim!



Chelsea 75 milyon pound'u bastı devre arasına damgasını vurdu. Ama Liverpool parayla saadet olmayacağını gösterdi herkese.

Raul Meireles, Liverpool adına bu senenin transferi. Özellikle Daglish geldikten sonra gösterdiği performans inanılmaz. 5 maç 4 gol. Sonuncusuda Chelsea'ye.

Ancelotti taktisyen değil bunu bir kez daha gördük. Daglish'in çıkardığı orta saha ağırlıklı takıma karşı hiç bir hamle yapamadı. Ayrıca maçın son 20 dakikasında yaptığı değişiklikler tam bir saçmalıktı. Takımın dengesini bozdu resmen. Tüm hucüm silahlarını oyuna alarak maç kazanılmayacağını birisi söylesin kendisine.

Torres i severim. Üzülmesin başarılı olacaktır ama zamanı var biraz.

5 Şubat 2011 Cumartesi

Tribünde #2: Manisaspor 1- Fenerbahçe 3



Bu maç bu sene özelinde ilklerin maçı oldu. Benim özellimde de ilk oldu. İlk defa Fenerbahçeye canlı izledim Güzeldi özlemişiz tribünleri, bağırdık hopladık zıpladık. Maç sonu eğlencesi yaptık. Yeni Tezahüratlar öğrendik ve bol bol foto çektirdik. Hayatımda bu kadar poz verdiğimi hatırlamıyorum. Ve mutlu bir şekilde ayrıldık statdan.

Dediğim gibi bu sene özelinde ilklerin maçı oldu Manisa Spor maçı. Bu ilklere gelirsek.

+ En önemlisi ilk defa bir maçta geriden gelerek kazandık ve bu olay Fenerbahçenin ilk yarıda oyundan düşüyor dedikleri dakikalarda geldi.

+ İlk defa İstanbul dışında yani gerçek deplasmanlarda üst üste 2 galibiyet aldık.

+Dia bu sezonki ilk golünü attı.

+ İlk defa üst üste 4 maç kazandık.


Tribünden maçı izlemek bazı şeyleri daha net görmenizi sağlıyor. GG'nin yerine oynayan Bekir çok rahat bir futbolcu, anlayamıyorum fırsat bulmuşsun oynayıp kendini göstermen gerek ama sanki forvet oyuncusu gibi hucüma gidince hucümda kalıyor geriye geldiğinde manisa atağı sonuçlanmış oluyor.

Beni en çok sevindiren şey ikinci yarının başında yediğimiz golden sonra takım olarak sakinliğimizi koruduk ve çok geçmeden Alex'in penaltısıyla beraberliği yakaladık. O andan itibarenden de maç bizim kontolümüze geçti. 2 topumuz direkten döndükten sonra Niang kaleciden seken topu güzel tamamladı ve  skor 2-1 oldu. Dia bu sezonki ilk golünü atarak skoru tayin etti 3-1

Aykut Kocaman bu maçta yerinde değişiklikler yaptı. Semin-Gökay ve Niang-Dia değişiklikleri çok yerinde ve zamanında yapılmış değişiklikler.

Maçtan sonra duydum Kaptan'la 2 yıllık daha sözleşme imzalamışız, inşallah bu sözleşme onun son 2-3 maçta oynadığı gibi oynamasına engel olmaz.

Ve rahatsızlanan Rıdvan Dilmen'e de burdan geçmiş olsun diyorum...



Maçtan sonra yaşananlar ise kolay kolay unutulmaz. Futbolcular tribünün önüne geldiler ve taraftarlarla karşılıklı tezahürat yaptırlar. Tezahürat...

Fener Gol gol gol(futbolcular)
Şampiyonluk Geliyor!(taraftarlar)

Takım kendine güveniyor, inanıyor ve alacak. Bazı eksik yanlarımız olabilir kimse inkar edemez ama gene de şampiyon olamamamız için hiçbir neden yok.

Profesyonel

34 yaşında

39 Yaşında

Profesyonellik böyle birşey sanırım. Ronaldo'yu Rivaldo'dan daha çok severim ama profesyonellik konusunda Rivaldo önde. Birisi 34 yaşında 100 kilodan fazla, Diğeri 39 yaşında hala üst düzey futbol oynuyor ve çok fit durumda. Belki yaşanan sakatlıklar belkide doymuşluk ne denirse densin, üst düzey futbol oynamış birisi kendisine daha iyi bakmalı.

4 Şubat 2011 Cuma

Tribün #12: Sampdoria

Takımın yıldızları Cassano Milan'a - Pazzini İnter'e gitti. Bu sene istedikleri yerde biteremeyecekler ama onlarından sevgisinde en ufak bir azalma yok.

3 Şubat 2011 Perşembe

Koreografi #1: Yüreğini Koy Ortaya




"Fenerbahçelilik geleneklerini taşıyan, koruyan. Özellikle bu dönemde yok olan bazı değerleri yaşatmaya çalışan. Önümüze sunulan sipariş usulü, ısmarlama usulü gelen öğeleri tamamen kabul etmemesidir. Tamamen amatör ruha dayanır. Profesyonel anlayışa tamamen karşıdır. Taraftarlığı kendisi yaşar başkasının eliyle yaşamaz."(5:45 - 6:10)

OKUL AÇIK: 
Unifeb
Cefakar Kanaryalar
Vamos Bien

Hoşgeldin R10


Flamengo taraftarı Estádio Olímpico João Havelange stadını doldurmuş ve Ronaldinho'ya 47.000 kişiyle hoş geldin demiş. Bizim Deivid De Souza'nın takım arkadaşı olduğunuda hatırlatalım.

2 Şubat 2011 Çarşamba

Hattrick: Fenerbahçe Ü. 80 - Zalgiris 72


Top 16'da grupların ilk yarısı bitti ve Fenerbahçe H grubunu 3 de 3 galibiyitle lider tamamladı. Top 8 giderek daha çok yaklaşıyoruz. 4 tane direkt rotasyonda oynayacak oyuncumuzun sakat olduğu maçta takımımız bazen zorlansada son 3 dakikadaki etkili oyunuyla maçı kazanmasını bildi. Maçın önemli anlarına çok ayrıntıya girmeden yazmak gerekirse...

İlk 5 dakika: 
          Zalgris inanılmaz başladı peş peşe gelen üçlükler ve konsantrasyon eksiliğide buna eklenince 10 sayılık bir fark oluştu. Maça Zalgris'in böyle başlayacağı biliniyordu çünkü bu maç ellerinde ki son şanstı.

İkinci 5 dakika:
         Mirsad ve Jasikevicius koç tarafından oyuna alındı ve tempo bir anda arttı. Peşpeşe 3 tane 3lük atışında başarılı olduk ve 15-2'lik bir seri yakaladık ve maçı dengeye getirmeyi başardık. Maçta 4. çeyrek sonuna kadar hep kafa kafaya gitti.

2. ve 3. çeyrek:
         Zalgris ve Takımımızın arasında gitti geldi. Bazen biz bazen onlar öne geçti. İlk yarıyı 3 sayıyla önde bitireceğiz derken Markus Brow'un son saniye üçlüğü devrenin 41-41 bitmesini sağladı. Oyun ortadaydı ve galibin son çeyrekte belli olacağı anlaşıldı.  3. çeyrek maçın en kısır çeyreği oldu 17-13'lük skoruyla.

Son çeyrek: 
        İlk yarının 41-41 bitmesinden sonra, 3. çeyrek Fenerbahçenin 4 sayıylık üstünlüğüyle geçildi. Bu çeyrek Ukiç ve Marko Tomas'la bulduğumuz sayılar takımımızın ayakta kalmasını sağladı. Son çeyreğe 2,5 oyun kurucuyla başladık. İlk defa birlikte oynayan Ukiç ve Jasikevicius onlara destek veren Emir ile 4. çeyreğe iyi başladık. Ama Zalgris farkın açılmasına izin vermedi. Son 3 dakikaya girildiğinde fark peş peşe gelen üçlükler ve iyi savunmayla 8'e çıktı o andan itibarende Zalgris bir daha maçı dengeye getiremedi. Çeyreği 22-18 maçıda 80-72 almasını bildik.

Mirsad Türkcan: 
 Maçın takımımız adına en iyisi oldu. Kazanma hırsı ve tecrübesi sayesinde. Attığı 13 sayı ve aldığı 14 ribaund'la maçı almamızı sağladı. Hiç tartışmasın maçın MVP'si oldu. Kaya'nın yokluğu ve Ömer'in suskun kaldığı maçta ekstra bir oyun oynadı

Sorunlar: 
Rotasyon sıkıntısı nedeniyle bir türlü ritmimizi bulamadık. Maçı hızlandırdığımız anlarda hep öne geçtik ama bu tempoyu bütün maç süresine yayamadık. Serbest atışlarda ki başarısız performasımızda maçı koparmamıza engel olan bir başka etken oldu. Yüzde 40'la serbest atış, Yüzde 48'le 3 sayı attık. Bunlara rağmen hucümda aldığımız 11 tane ribaund bize maçı kazanma yolunu açtı.

İlk 2 maçta olduğu gibi bu maçıda takım oyunuyla kazandık. 5 basketbolcumuzun çift haneli sayıyla skor üretmesi bunun göstergesi. Takım oyununa sağdık kaldığımız sürece yolumuzun açık olacağını bir kez daha göstermiş olduk.

Direkler!

Hafta içi oynanan maçlara direkler damgasını vurdu. Sunderland - Chelsea maçında Kalou çok düzgün bir vuruş yapmış ama direkler nedense topun içeri girmesini izin vermemişler. Herkes şaşkın tabi...



2. direk vakası İtalyadan. Milan - Lazio maçında İbrahimoviç rakibini geçiyor ve topa vuruyor ama top bir bilardo topu edasıyla girmeyi red ediyor. Buna pek şaşıran yok  sonuçta İbracadapra isteyerek yapmış olabilir bunu. İki maçında aynı saatte olmasıda direklerin takımlara kopmlo yaptıkları olasılığını arttırıyor :)

Tamam Uzaylısın!



Messi Arjantin formasını giymiş Adidasın yeni kramponu adiZero Premi'ın reklam çekimlerinde boy göstermiş. Müzik seçimi harika olmuş, reklam filmine ayrı bir hava katmış.  Kramponu sektirmeside ayrı bir güzel, yakışmış Messi'ye.

Taxi For Maicon!

Tottenham taraftarı şampiyonlar ligi gruplarında White Hart Lane'de oynadıklar İnter maçında Bale'in Maicon'u yanından transit geçişlerinden sonra bağırmıştı "Taxi For Maicon!" diye, O tezahüratın T-shirt'ünü yapmışlar. O maçtaki Maicon'un durumunu çok iyi anlatıyor sanırım. ilgilenenler için duyurulur, almak isteyenler burdan, fiyat 35 euro.
 Aynı sitede futbol ilgili bir çok güzel t-shirt var onlardan biri üstteki kramponlu olanı, içinden rıdvan'a hediye etmek isteyenlere duyurulur. Ayrıca siteyide bir kez turlamanızda fayda var.

http://www.studsupfootballclub.com/

1 Şubat 2011 Salı

No*7 : #1


 7 numarayı severim, 7 numaralı formayı giyen futbolcularıda severim hepsi dahil olmasada. 7 yırtıcıdır, arzuludur, isteklidir ve hırslıdır benim için anlamı bu yedinin. 7 ile ilgili notlarımı yazayım şimdide tabi futbol ağırlıklı...

1. Numaraya anlam katanların başında gelen nam-ı diğer No 7 yani Ronaldo, Real Madrid formasıyla bu hafta 50 maçta 50 gol atma şansını kaçırdı. Aynı zamanda takımıda mağlup oldu.

2. İnterin, Sampdoria'dan transferi Giampaolo Pazzini, İnter formasıyla ilk çıktığı maçta 2 gol attı birde penaltı yaptırdı. Takımının Palermo karşısında 2-0'dan geri gelmesine büyük katkı sağladı. 7 Numarada yakışmış sanki...

3. Bizim 7 numaramız Niang ise Trabzon maçında ayak içiyle mükemmel bir gol attı. Aynı maçta ayağının dışıyla yaptığı kesme vuruş gol olsaydı efsane olurdu. Gene de uzun süre gol atması sevindirici...

4. Barça 15 de 15 yaptı, Real'in rekoruna ortak oldu. Aynı hafta Real Madrid'de deplasmanda bu sezonki 2 mağlubiyetini alınca puan farkı 7 oldu.

5. Bu sezonun en formda 7 numaralarından Edinson Cavani, Napolinin evinde Sampdoria'yı 4-0 yendiği maçta bu sezonki harika performasını sürdürdü. Napoli formasıyla 33 maçta 24 gole ulaştı bu sezon.

6. Cem Akaş'ın 7 numaralı kitabı iyi kurgulanmış bir kült roman okumanızı tavsiye ederim.

7. Will Smith'in başrolünde oynadığı Seven Pounds filmi izlenesi...Filmin sonundaki intihar sahnesi çok yaratıcı...