10 Aralık 2010 Cuma

Devreyi Kapattı!






Büyük umutlarla aldığım ve hala borcunun bitmediği Asus marka Laptop'um Hard Disk problemi nedeniyle devreyi kapatmış bulunuyor. Şu an tedavi için İstanbul'da bulunmakta. Ama sezonun 2. yarısına formunun zirvesinde dönmesini umut ediyorum...:)

Not: Blog kariyerime bu nedenle kısa bir ara verdim...

2 Aralık 2010 Perşembe

Kazım'a karşılık Barış Özbek!

                   İnternet'te dolaşıyor bu haber ne kadar doğru ne kadar yalandır demiycem inşallah yalandır diycem. Barış ÖZBEK missilleme için alınacak topcu değil bi kere. İkinici Aykut Kocaman'ın alacağı bir topçu değil! Ayrıca illa Türk bir orta saha alınacaksa Anadolu takımlarından bundan çok daha genç ve yetenekli ortasaha oyuncuları var.

29 Kasım 2010 Pazartesi

El Classico: Messi & Ronaldo

 
   Bu gece oynanacak Barcelona - Real Madrid maçında gözler bu iki futbolcunun üstünde olacak. Tamda karıkatürdeki gibi Messi'yi yakalamak için tutmak gerekiyor. Ronaldo ise rakiplerini eze eze geçiyor. Bu maçla ilgili her yerde bir sürü istatistik var. Mourinho Barçaya karşı, Messi Mourinho'ya karşı, Messi ve Ronaldo sezon için istatistikleri karşılaştırması. Bir'de bu futbolcuların birbirine olan maçları var.

     Ronaldo MANU forması giydiği zamanlarda Messi'li Barcelona ile 3 sefer karşılaşıyor. Bunların 2'si 2007-2008'de ki Şampiyonlar ligi yarı finali diğeri de 2008-2009 Şampiyonlar ligi finali olmak üzere. Bu maçlarda Ronaldo 1 galibiyet Messi 1 Galibiyet 1 maçta berabere bitiyor. Bu 3 maçta Messi'nin 1 golü var Ronaldo'nun ise golü yok.

     Ronaldo'nun Real'e transferinden sonra bu ikilinin rekabeti uluslararası arenadan La Liga'da yaşanmaya başlıyor. Ama bu aralarında ki karşılaştırmaların daha da artmasına neden oluyor. Burada ise geçen sene oynayan 2 maç var 2'sini de Messi'li Barcelona kazanıyor. Bu 2 maçta Messi'nin gene 1 golü var Ronaldo'da gene tık yok.

Messi 3 galibiyet 1 beraberlik 2 gol ile Ronaldo rekabetinde bir kaç adım önde. Ronaldo Mourinho'nun yardımıyla bu rekabette yarın gece oynanacak maçta bir adım yaklaşabilir Ama ben Pujol oynadığı sürece öyle bir şansı olacağını sanmıyorum.


         Neyse Bizim rengimiz belli nasılsa. Hadi bakalım yarın gece 22.00'de NTVSPOR'da El Classico'da görüşmek üzere...

28 Kasım 2010 Pazar

Tribün 10: Partizan

Partizan 

Partizan Taraftarı Deplasman

Lanete Son: 0-1


Yenmemiz gereken bir maçtı özellikle Trabzonun Antep deplasmanında kazanmasından sonra. Zor oldu ama güzel oldu. Alex 3 binli sayıları çok sevdi atmaya devam ediyor. Cristian'ın baskısı Mehmet T. güzel ortası ve Alex'in ustalığıyla attığımız güzel golle 1-0 kazandık. Maçtan aklımda kalanları kısa kısa yazmaya devam...

+ İlk önce Belediye TAŞ gibi takım gerçekten. Girenler çıkanları aratmıyor.

+ Niang bu akşamın şansız futbolcusuydu, çok çalıştı ama bir türlü gol sevinci yaşayamadı ama biz onu gol atmasada seviyoruz.

+Gökay her maç üstüne koyuyor, hucüm bölgesinde biraz çekingen ama oynadıkça onuda aşacaktır.

+Gökhan G., Rıdvan Dilmen'in dediği gibi gücünü ekonomik kullanamıyor. İlk yarıda arı gibiydi. Her atakta en önde koşan futbolcuydu bir ara sakatlanır gibi oldu ama maça devam etti.

+ İstanbulda oynadığımız 9. maçıda kaybetmemiş olduk bu maçla birlikte. 7'si Kadıköy'de 1 Kasımpaşa deplasmanı bi de bu gece ki İBB deplasmanı. 7 galibiyet 2 berabelerlik. İkinci yarıda ki 2 deplasman derbisini düşününce güzel istatistik. Bursa, Trabzon ve Kayseri maçlarınıda Kadıköy'de oynayacak olmamız var. Ama Fikstür avantajı hiç bir zaman bize yaramıyor orası da var.

+ Bu sezon 4. sefer bir maçı gol yemeden tamamlamış olduk.

+Performansı bakımından vasat olarak söyleyeceğimiz bir Caner var. O da sol açık'a koysan oynayamıyor beke koysan oynayamıyor. Nasıl olcak anlamadım gitti.

+Gecenin fotosunu ekleyecektim ama öyle bir foto bulamadım daha. Ama foto'da yazacak olan şeyi yazayım: "Sen WAR'san Bizde WAR'ız"

26 Kasım 2010 Cuma

Şike var!

Maçın 60. dakikasında 3.5 gol üstü oynadım bu maça 84'de skoru kontrol ettim 2-0. Lan yattı dedim ama bahis sitesine girdim kazanan kuponlara baktım bu maç var. Nasıl olur dedim livescores'dan kontrol ettim olmuş. Adamlar son 4 dakikada 3 gol atmış. Aklıma ilk gelen şey kesin şike vardır oldu. Şike gibi durmuyor mu ama! Gene de helal olsun. Bu arada Cracavia, 16 takımlı Polonya liginde sonuncu bu maç 2. galibiyeti olmuş. Yendiği takımda ligde 6. sırada. İlginç gerçekten.

25 Kasım 2010 Perşembe

Bu şarkının ismini cismini bilen var mı?



sigaramı yakıcam
keyfine bakıcam
bacak bacak üstüne atacam

önüme gelen her kızla mutlaka yatacam
bu dünyanın anasını satacam

keyfime keyif katacam
dertlerimi sana yolluycam

keyfime keyif katacam
hüzünlerimi sana yolluycam

biraları acıcam
gitarımı calıcam
sana küfretmeye başlıycam

alkol kana karışınca
kafa biraz bulanınca
dertler bi yere atılınca yatacam

neşeme neşe katacam
öbür dünyada zaten yanacam hep yanacam

Not: Arkadaşlar bu şarkının adı nedir? kim söyler? bilen varsa ve söylerse çok makbule geçer.

24 Kasım 2010 Çarşamba

Ne Pastı Be 3: Mesut Özil


Mesut Özil
Yükleyen RunaLFutboL. - 
 

          Şampiyonlar ligini izleyemeden bir gece daha geçirdik. Allahtan net varda güzel golleri ve pasları izleyebiliyoruz. Bu paslardan birisi Ajax - Real Madrid maçında gerçekleşti. Xabi Alanso 40 metrelik süper bir top gönderiyor ceza sahası içine Mesut Özil, geçen sene Guti'nin Benzema'ya yaptığı asist'in aynısını yapıyor, asist yapanlar farklı ama asist yapılan aynı, Şanslı adam şu Benzema. Güzel paslarla güzel gollerin altına imza atıyor.

22 Kasım 2010 Pazartesi

Alex-Trick : 5-2


Maçın ilk yarısını sınavlarım nedeniyle izleyemedim. İkinci yarısına yetişebildim. Maçta en çok sevindiğim olay Gökay'ın 90 dakika boyunca çok iyi bir performans sergilemesi oldu. Hem kendisine güvenenleri mahçup etmemiş oldu hem de alttan gelecek gençlere yol açmış oldu. İlk yarıyı özetten izleyebildim daha doğrusu sadece golleri izleyebildim. ikinci yarıdan ve ilk yarıdan -gollerden- akılda kalanları kısa kısa yazalım...

+ Alex hem 30. saniye de attı hemde 3.000 golü attı. O gole yakışır güzellikte olmuş gol de...

+ ilk 3 golde sağ kanattan başlayan ataklarla oluştu. Gökhan G. yavaş yavaş eski formuna yaklaşıyor orta konusunda...

+ Toplamda 35. Kadıköyde ki 21 golümüzü attık. Bol bol gol izlemek isteyenlerin Kadıköyde ki maçları kaçırmaması gerek.

+ Taraftara gelince laubali ve oynamak istemeyen futbolculara tahammülleri yok. Olmamalı da zaten. Ama takım iyi giderken de ıslıklamarı biraz saçma kaçıyor.

+ İç sahada Kayseri ile birlikte hiç yenilmeyen 2 takımdan biriyiz. 5 Galibiyet 2 Beraberlik.

+ 8. hafta geçerken Maç başına gol ortalaması 4'tü, 13. hafta geride kaldı hala bu oran devam ediyor.  Bu ortalama devam ederse sezon sonuna kadar 136 gol izleyebiliriz Fener maçlarında :)

+  Alex bugün attığı 3 golle takımın 9 golle en golcüsü durumuna geldi. Onu bugün birbirlerine birer gol attıran- ikisi de harika gollerdi- 8'er golle Niang ve Semih geliyor. Bu üçlü takımın attığı gollerin Yüzde 71,5 altına imzalarını attılar.

+Son olarakda hucümda ne güzel paslaşıyoruz öyle. İnanılmaz uyumlu. 4. gol özellikle Dia-Niang-Semih-Niang ne kadar güzel paslaştı aynı şekilde 5. golde de bu üçlü çok güzel paslaştılar. Takımımızı izlemek günden güne keyif veriyor iç saha maçlarında inşallah yavaş yavaş deplasman maçlarıda aynı güzellikte izlemesi keyifli olur.

14. Hafta:   İBB - Fenerbahçe

Tribün 9(Meksika): Cruz Azul - Pumas Morelos

 Pumas Morelos
Cruz Azul

19 Kasım 2010 Cuma

Yılın Golü Adayları



Fifa yılın golü adaylarını açıklamış. Bizim oyumuz Hamit Altıntop'a. Biraz milliyetçi bir oy ama olsun. Hamit'e helal olsun. Belirlenen 10 Gol'de harkülade. Golleri

1. Hamit Altıntop(10/10): Robben'in Şampiyonlar ligi yarı finalinde MANU'ya attığı golün bir gelişmiş versiyonu. İnanılmaz bir vuruş gerçekten.

2. Linus Halleniun(9/10): İsveç'li futbolcunun golü Hamit'in attığı gol seçilmezse seçilmesini istediğim gollerden birisi.

3. Kumi Yokoyama(9/10): Japon futbolcunun golü Oktay'ı o meşhur 7 kişiyi çalımlayarak attığı gole benziyor. Gene Hamit'in golü seçilmezse seçilmesini istediğim gollerden birisi.

4. Matthew Burrows(8/10): Bu golü bilmeyen yoktur sanırım. Messi'de kim oluyormuş başlığında Dünya Basınına duyurulmuştu. Nadir görülen gollerden birisi.

5.Giovanni VAN BRONCKHORST(7/10): Dünya kupasından atılan en güzel goldü bana göre. Beklenmedik bir oyuncudan beklenmedik bir şut.

6. Lionel Messi(6/10): Bu golü messi değil'de başka biri atsa daha çok dikkat çekerdi ama o attığı için normal geliyor artık.

7. Samir Nasri(6/10): Kişisel beceri kokan başka bir gol. Fransız futbolcudan bir resital.

8. Arjen Robben(6/10): Klasik bir Robben golü. Robben'in daha güzel golleri var bana göre.

9. Neymar(6/10): Brezilya piyasasının yeni gözdesi. Kişisel becerisi çok fazla, o yetenekleriyle güzel bir gol atmış.

10.Siphiwe TSHABALALA(5/10): Bana göre listedeki en zayıf gol. Ama pozisyon listedeki tek takım oyunuyla oluşmuş pozisyon.

Oy vermek için Burdan! Kime oy vereceğinizi biliyorsunuz söyletmeyin...

15 Kasım 2010 Pazartesi

Yazık!


Cristian Baroni'nin Olayi Ne? from fbhasan on Vimeo.

Bu video'ya Ariel Ortega'da gördüm. Cristian'ın vurdumduymazlığını açık seçik ortaya seriyor bu video. Bir futbolcu bu kadar vurdumduymaz olamaz. Tek kelimeyle "Yazık!"

Aykut hoca bunu gördüyse bütün maçları kaybetme pahasına bu futbolcuyu oynatmasın. Ne kaybediyorsak böyle ruhsuzlar yüzünden kaybediyoruz.

12 Kasım 2010 Cuma

Mamadou Niang


Troyes B 1999 - 2001             (35 maç 19 gol )
Troyes 2001 - 2003                (65 maç 10 gol)

Metz 2003 (kiralık)    (15 maç 6 gol)

2005 Lig kupası
Rc Strasbourg 2003-2005                    (63 maç 25 gol)

2009-2010 Şampiyonluk Kupası

Olympique de Marseille 2005-2010            ( 227 maç 100 gol)


 Fenerbahçe 2010 - ?     (8 maç 7 gol)

Panoramik Derbi :Şükrü Saraçoğlu Stadı




0-0 sonuçlanan derbi öncesi stattan güzel bir görüntü. Büyük boyut için resmin üzerine tıklayın.


Şakacı Pique!


�akacı Pique
Yükleyen RunaLFutboL. -


          Pique, çarşamba günü oynanan İspanya kupası maçında, maçın sonlarına doğru sıkılmış anlaşılan.. Maçın sonları bişeyler yiyor yanında Pujol var. Başlamış önünde oturan kele elindeki neyse artık onu atmaya sonra da bişey olmamış gibi yerine oturuyor adam arkasını döndüğünde suçu Pujol'un üzerine atıyor. Kaptan kızıyor elinden almaya çalışıyor paketi. Neyse maç bitiyor artık adama ne kadar taktıysa giderken boş paketi adama sallıyor ve başlıyor kaçmaya. O da haklı rakip İspanya 3. lig takımı Ceuta, skor 5-1 heyecan gerek demi biraz :)


Bu resmide resmi Facebook sayfasından paylaşmış. Altına da aerobik çalışırken yazmış.

11 Kasım 2010 Perşembe

Tekvandocu İbrahimoviç!



         İbrahimoviç yaptığı transferler, attığı goller kadar tekmeleriylede sürekli gündemi meşgul ediyor. İbracadabra, 17 yaşında Malmö'de gittiği tekvando kursunda siyah kuşağa kadar yükselmiş ve tekvando kursunda öğrendiği tekmeleri herkese göstermekten de çekinmiyor. En son hafta arası oynanan Palermo maçında Robinho'ya attığı tekme var. Herhalde futbol yaşantısı bittikten sonra Tekvando eğitmeni olacak, onun için bu tekmeleri sallıyor.



Bu da Robinho'ya attığı tekme. Acaba o tekmeyi Onyewu'ya atsa olay nasıl sonuçlanırdı merak ediyorum.

Lanetli Kupa #1 Ankaragücü



İlk yarısını düzgün bi şekilde izledim maçın, sakin ve ayağa toplarla oynadık. 1-0 önde kapattık ilk yarısı. Stoch'un bir topu direkten döndü. Semih'in attığı golde'de asist'ini yaptı. Maçın ikinci yarısını izleyemedim herşey ikinci yarıda olmuş zaten. Neyse fazla yazacak birşey yok. Lanetli kupaya kötü bir sonuçla başladık. 22 Aralık'da Bucayla evimizde oynuyoruz. O maça kısmet artık gruplardaki puanlarımız...

4'de 4 Fenerbahçe Ülker Fırtınası



        Euroleague'de geçen hafta yaşanan Barcelona zaferinden sonra bu hafta Sinan Erdem spor salonunda 14.000 taraftarın önünde geçen sene 43 sayı fark yediğimiz takımı 81-63 yendik. Maçı izleyemedim tv'ye açtığımda maç bitmişti. Ama istatistiklere bakıldığında Riband, Asist ve Saha içi isabetli şut yüzdesinde kısaca her kategoride bu maça kadar 3'de 3 yapmış olan rakibimize üstünlük kurarak yenmişiz.

        Maçtan sonra Koç Neven Spahija'nın NTVSPOR'a verdiği röportajı dinledim. Tanjeviç döneminde olmayan o özgüveni Hırvat hocatakıma çok güzel aşılamış. Savruk oynayan kimse yok herkes görevini yerine getiriyor ve sonuna kadar mücadele ediyor. Röportajı izlemek isteyenler için link:

hhttp://goo.gl/CWC89

9 Kasım 2010 Salı

Aykut Kocaman


Bilkent Üniversitesi yaptığı şöyleşide sorulan soruya verdiği cevap;

"Ne Avrupa'da bir takımı çalıştırmak istiyorum ne de milli takım teknik direktörlüğünü düşünüyorum. Benim için zirve Fenerbahçe’dir"



Sonuna kadar arkandayız Aykut Kocaman, ne zamandır içimizden birisi göreve gelmemişti, gelmişken hemen kaybetmek istemiyoruz. Bu heyecan yeter bize...

Şaşkın Kaleci 2

�a�kın Kaleci
Yükleyen RunaLFutboL. -

Faslı kaleci Khalid Askr'ı artık tanımayan yok unutanlar için kurtardığı penaltı atışı döne döne içeri giren kaleci. Unutanlar burdan izleyebilir. Bu kaleciye Japonya'dan bir arkadaş gelmiş bu da çok şansız ama bunun fake olabilme olasılığı var.

Tenis Topu!

Tenis Topu!
Yükleyen RunaLFutboL. -

      İsviçre'de haftasonu oynanan lider Basel'le ikinci sırada ki Luzern arasında oynanan maça seyircilerin protestosu damgasını vurmuş. Maç saatiyle Federer - Djokoviç arasında oynanacak olan ATP Basel Cup finali maçı aynı saate gelmiş. İki takım taraftarıda maçın saatinin değiştirilmesini istemiş ama istediklerini elde edememişler. Maça gelmemezlikte yapmamışlar tepki olarak maç başladıktan sonra sahayı Tenis Topuyla doldurmuşlar. Maç 1-1 sonuçlanmış ve Basel liderliğini korumuş.

      Bu arada Federer'de final'de Djokoviç yenerek 4. kez Basel Cup'ı kazanmış.

Not: Youtube'u açık olanlar burdan izleyebilirler.

8 Kasım 2010 Pazartesi

Günün Ardından #1

Güne Roma derbisiyle başladım Madrid derbisiyle bitirdim. Güzel maçlar oldu derbilerin heyecanı klas goller. Yaklaşık 6 maç izledim hepsini tam olarak izleyemedim. Gün sonunda maçlardan aklımda kalanları yazarak izlediğim maçların arşivini oluşturmayı düşünüyorum.

+ Ve başlıyoruz. İlk maç Lazio - Roma maçıydı. Roma derbisine yakışmayacak bir şekilde tribünler dolu değildi ama gene de güzel görüntüler vardı. Roma, Lazio'ya oranla daha istekli başladı maça. Vuçinic ve Menez ile pozisyonlar üretmeye çalışan taraftı. Lazio adına direkten dönen toplarda oldu. Sonuç olarak Roma kazandığı 2 penaltıyı gola çevirerek Totti'siz çıktığı derbide galibiyet çıkarmayı başardı. Maçta aklımda kalan Riise'nin Dünyada ki en iyi sol beklerden birisi olduğu Liverpool neden bıraktı bu adama hiç anlamıyorum.

+ Roma derbisinden sıkıldığım zamanlarda Arsenal - Newcastle maçını izledim, izlediğim bölümlerde pek pozisyon olmadı ama Newcastle'ın inanılmaz mücadelesi vardı. Fabianski'nin hatasından bir de gol bulup Emirates deplasmanından 3 puan'la çıkmayı başardılar. Arsenal'ın 2 topunun da direkten döndüğünü de ekleyelim...

+ Bu hafta sonu en çok izlemek istediğim maçlardan birisiydi Liverpool - Chelsea maçı. İlk yarısını izleyebildim arkadaş geldi TS-GS maçını izlemeye götürdü :) Neyse. Şansıma goller ilk yarıda gerçekleşti. Torres Abiye burdan selamlar. Sakat olmadığında ne kadar etkili olduğunu gösterdi 2 gol atarak. Özellikle 2. gol jeneriklikti. Chelsea, City deplasmanından sonra 2. yenilgisini almış oldu ligdeki. Essien, Lampard ve Drogba'nın eksikliği hissedildi. Ama hala lider durumdalar.

+ TS-GS maçında gelelim. Trabzonu izlemek hergün daha keyifli oluyor. Şenol Güneş Trabzonda iyi işler yapıyor. Elindeki malzemenin farkında ve ona göre kuruyor takımını ve ne olursa olsun rakiplerine saygısı eksik etmiyor. Maça gelirsek GS, bizim maçtaki gibi sahayı çıktı, ilk düşünceleri oynatmamaktı bunu da bi yere kadar başardılar ama ilk düşüncesi oynatmamak olan takımın oynaması da zor oluyor. Oynamak istedikleri dakikalarda golü yediler. O golün çıkmayacağı belliydi üstüne 90+4'de Trabzon kontra atakla 2. golü attı. Trabzon 60 küsür hafta sonra liderliğe oturdu uzun süre bırakacaklarını sanmıyorum.

+ Sondan önceki maç Barça maçıydı. Açtığımda durum 2-0'dı. Messi ve Villa'nın golleriyle. Getafe defansının hatasıyla 3-0 oldu. Sonra Pique atıldı ve kazanılan penaltıyla durum 3-1' e geldi maçta o skorla sonuçlandı. Barça hayranlığımı arkadaşlarım bilir. Futbolu oynanması gerektiği gibi basit oynuyorlar ve kendilerine hayran bırakıyorlar. 

+Madrid derbisine gelirsek. Real, Dozer gibi önüne geleni parçalıyor ve bunu yaparkende güzel futbol oynuyorlar. Mesut ve Di Maria bu takıma geçen sene olmayan estetik anlayışını getirdiler. Ronaldo ve özellikle Higuan'de ki bencilik bu adamlarda yok ve bu Ronaldo'yu da etkilemiş durumda. Bu da Real Madrid'in daha çok insan tarafından sevilmesini sağlıyor. Maça gelirsek Carvalho'nun ve Mesut attığı güzel golle 2-0 kazandılar ve Nağmağlup yollarına devam ettiler. Özellikle Mesut Özil her gün daha da güzelleşiyor futbol oynamak ve oynatmak konusunda bu yolda giderse önümüzde ki 10 seneye damgasını vuracaktır.

"Esto es Madrid"

"Gerçek Madrid"

Dün gece oynanan Madrid derbisinde Real taraftarı Atletico taraftarına mesaj veriyor. Son yıllarda oynanan maçlara bakıldığında da bu konuda ne kadar haklı oldukları ortada ...

6 Kasım 2010 Cumartesi

Gönüller Şen: 4-2


Dumanlı bir maç oldu ama maçı almasını bildik. 11. maçımızda 29. golümüzü attık 14. golümüzü yedik. Maç başına yaklaşık 4 ortalamayla oynuyoruz. Hücum konusunda sıkıntı çekmiyoruz, aynı şekilde posizyon verme konusunda da sıkıntı çekmiyoruz. Bunun nedeni maçı ön alanda oynamak istiyoruz, stoperlerimizin yavaş olması ve bazen bireysel hatalar yapması sonucu golleri yiyoruz. Bir de ilk müdahelelerde geç kalınıyor...

+Maça iştahlı başladık bunun sonucu olarak kazanılan bir penaltı ve Kaptan'ın golüyle öne geçtik.

+ Maçtan önce arkadaşla konuşurken Sezer Örtürk çok iyi topçu demiştim beni yanıltmadı ve golünü attı.

+ Semih arka arkaya Mehmet Topuz ve Gökhan Gönül'ün nerdeyse aynı yere açtıkları ortaların birisini gol yapmayı başardı. 

+ Lugano'nun atılmasını sadece ona bağlamıyorum büyük ihtimal tahrik vardır ama yapmaması gerekirdi. Hakem raporuna göre daha fazla'da ceza alabilir.

+ Gökhan Gönül, maçın Semihle birlikte en iyi adamıydı bizim adımıa. Güzel iki pas attı bir gol attı. 2 asist 1 gol hiç fena değil.



+ Semih Şentürk ne kadar etkili bir forvet olduğunu bir kez daha gösterdi. Çok temiz 2 tane gol vuruşu yaptı. Bu sezon ki gol sayısını 6'ya çıkardı. Resimde ki takım arkadaşlarına mesaj vermiş oldu :)

+ Emre'nin sakatlığı ciddi sanırım kimse kesin birşey söylemiyor ama Selçuk'un da sakat olması Cristian ve Mehmet Topuz'a çok iş düşecektir.

+ Bu arada Alex ligde 99. golünü attı. Çok verimli bir maç oynadı semih  ve gökhan'la güzel paslaşmalar yaptı sonucunda goller geldi.

Yağmur'da Dans: Fernando Belluschi

Yükleyen RunaLFutboL. - 
           
            Porto'nun Arjantinli 7 Numarasından sağnak yağmur altında top cambazlığı. Fernando Belluschi'den o çalımı attığı futbolcunun yerinde olsam futbolu bırakırdım...ya da gider elini öperdim..

Ne Pastı Be 2!

Xavi'den efsane pas!
Yükleyen RunaLFutboL. - 


            Geçen hafta oynanan Sevilla maçında Xavi'nin attığı harika pas. Gol olsa Futbol tarihinin en güzel asistlerinden olabilirdi. Ballon D'or öncesi Xavi'nin bu yaptığı biraz göz boyama olmuş.

Benzerlik #3: Nikola Zigic & Tommy Lee Jones

Nikola Zigic, Sezon başında yaptığı Birmingham transferiyle yeniden oynamaya başlayan 2.02'lik dev forvet.(Yaşı 30 olmuş bu arada)

Tommy Lee Jones, Yaşlılara Yer Yok ve Siyah Giyen Adamlar filmlerinden tanıdığımız efsanevi Amerikalı oyuncunun gençlik fotosu.

5 Kasım 2010 Cuma

Barça Zaferi!


Bu foto dün gece oynanan Barcelona - Fenerbahçe Ülker arasında oynanan Euroleage maçının ilk periyodundan,  Carles Puyol'un çekmiş ve twitter hesabı üzerinden paylaşmış. Hatta 3. Çeyrek skorunu da yazmış ama devamını getirememiş daha doğrusu Fenerbahçemiz devamını getirmesine izin vermedi..

Hadi Bakalım #1


Bastık 10 lirayı kazanırsak 48.82 lira alcaz tutarsa...23.30'da herşey belli olacak bekleyip görcez...

Tribün 8: River Plate

2 Kasım 2010 Salı

Futbol Saati!

      Benim gibi futbol hastaları için tasarlanmış duvar saati. Markafoni'de Le Chuchotement markası altında satışa sunulmuş. Normal satışı 59.50 lira markafoni için indirimli fiyatı 27.90 TL.

Bu link'ten üye olarak alışveriş yapabilirsiniz...

http://www.markafoni.com/i/ridvan_unal_3/

28 Ekim 2010 Perşembe

David Beckham'la Kamera Şakası!

Yükleyen RunaLFutboL. -

Amerikanın en çok tanınan show programlarındna olan The Ellen Show'un sunucu Ellen DeGeneres Beckham'ı kullanarak bir kadına kamera şakası yapmış. Şaka basit sanırım kadının doğum günü onu kutlamak için yapmışlar. Beckham'a takılan bi kulaklıkla Ellen DeGeneres oradan emirler veriyor Beckham'da uyguluyor.

Tymoshchuk vs Olic

Yükleyen RunaLFutboL. -

Almanya Kupasında oynanan Bayern - Werder maçında yaşanan ilginç bir an. Tymoshchuk ve Olic topla mı topsuz mu gideceklerine bir türlü karar veremiyorlar. Komik bir sahne..

Benzerlik #2: Rob Green & Kevin Bishop


Kevin Bishop, İngilterede çok ünlü bir komedyen.

Rob Green, West Ham United'ın kalecisi.

Oscarlık!

Yükleyen RunaLFutboL. - 

             Kolombiya liginde Atl. Junior ve America'na arasında oynanan maçta Atl. Junior futbolcusu Emerson Piojo kendi yere sanki arkasından kurşun yemiş gibi bırakmış, futbolcu kurşun yememiş ama hakem bu atlamayı yemiş. Onun kazandırdığı penaltıyla takımlar 1-1 berabere kalmış!

27 Ekim 2010 Çarşamba

Pepsi: Messi - Kaka






Pepsinin yeni reklam çalışması. Foto Ürdün'den. Kaka-Messi ikilisi. Etkileyici reklam.

Mutu Vakası!


     Adrian Mutu kariyerini kendi elleriyle, zorlaya zorlaya bitiren futbolcuların başında gelir herhalde. Kokain kullandığı için verilen 2 yıllık men cezası ve 17 milyon euro para cezası verildikten sonra doping yaptığı için verilen 9 aylık men cezası var. Nerde baksanız futbol oynamadan geçen 3 sene. Son olarak Bar kavgasına karışmış ve Bardaki barmeni bu hale getirmiş. Barmen'in Avukatı dava açacaklarını belirtmiş. Kosavalı barmenin tıbbi raborunda "bir çok yerinde morluklar, beyin travması ve burun kırığı" varmış. Ne zoru vardı bilmiyorum ama bi öldürmediği kalmış adamı. 

GS'ye geleceği yolunda haberler var, gelirmi gelmez mi bilmiyorum ama gelirse medyaya sağlam malzeme çıkacağı kesin.

Lavezzi!


Lavezzi - Amazing Goal
Yükleyen RunaLFutboL. -

Dün gece oynanan Napoli-Milan maçında Arjantinli mükemmel bir gol atmış. Ayakta alkışlanacak bir gol cidden!

Ballon D'or

Bu sene Fifa ve France Football'un birleşmesiyle tek bir ödül haline gelen Ballon D'or'un 23 futbolcudan oluşan listesi açıklanmış. Listede bazı isimlerin olmaması beni şaşırttı. Bunların en başında Diego Milito geliyor. İnter'in lig şampiyonluğu ve Şampiyonlar ligi kupasını almasında çok büyük bir katkısı oldu ve buna rağmen listede bulunmuyor. Bir de Dünya kupasının en golcü futbolcularından olan Klose'nin olmaması. Liste ayrıca bana göre öylesine yazılmış isimlerle dolu. Mesela Gyan, Gana için çok önemli işler yaptı DK'da ama onun dışında ismini duyamadık. 
Xabi Alonso (İspanya), Daniel Alves (Brezilya), Iker Casillas (İspanya),  Cristiano Ronaldo (Portekiz), Didier Drogba (Fildişi Sahilleri), Samuel Eto’o (Kamerun), Cesc Fabregas (İspanya), Diego Forlán (Uruguay),  Asamoah Gyan (Gana),  Andrés Iniesta (İspanya), Júlio César (Brezilya),  Miroslav Klose (Almanya), Philipp Lahm (Almanya), Maicon (Brezilya), Lionel Messi (Arjantin), Thomas Müller (Almanya),  Mesut Özil (Almanya), Carles Puyol (İspanya), Arjen Robben (Hollanda), Bastian Schweinsteiger (Almanya),Wesley Sneijder (Hollanda), David Villa (İspanya), Xavi (İspanya). 

Liste üzerinden konuşursak, İspanyollar 7 aday ile listede zirvede bulunuyorlar. Bunda en büyük etken Dünya kupasını almaları. Büyük ihtimal ödül İspanyaya gidecek. Onları 5 Futbolcuyla Almanya, 2 futbolcuyla Hollanda takip ediyor. Listede 15 Avrupalı , 5 Güney Amerikalı, 3 tanede Afrikalı futbolcu bulunuyor. Ama listey başka bi açıdan bakarsak listedeki tüm futbolcular Avrupa'da futbol hayatlarına devam ediyor. Bu da Avrupa'nın futbol'un merkezi olduğunun bir göstergesi.

Kişisel tahminim. İniesta-Sneijder-Forlan. 

Nedeni İniesta'nın Hollanda'ya uzatma'da attığı gol. Bu gole değer biçemezsiniz. Sneijder ise yıl boyunca İnter'de gösterdiği üstün performans ve DK'da Hollandanın finale çıkması için gösterdiği üstün performans. Forlan'a gelirsek. Uruguay'ın yıllar sonra Yarı Final oynamasının tek nedeni bu adam olduğu için bi de adamım :)

Teknik direktörler ve Bayan futbolcu ödülleri ayrıca ayrıntılı bilgi için buraya bakabilirsiniz.

26 Ekim 2010 Salı

Zombiler Lazio Stadında!



"The Walking Dead" dizisini duyanlarınız vardır. Bu dizi için yapımcıları ilginç bir promosyon yolu seçmişler. 26 şehirde Zombilerin yürüyüşü gerçekleşecekmiş. Bu şehirlerin arasında,İstanbulda var. Neyse bu reklam çalışması çerçevesinde Zombiler Lazio maçında görülmüş, futbol taraftarları pek umursamamış gibi görünüyor burdan.

25 Ekim 2010 Pazartesi

Foto: C.Ronaldo

Pembe Panter!



Bugün oynana Sunderland - Aston Villa maçında ki davetsiz misafir. Çok yaratıcı gerçekten.

Verkrachting!


PSV - FEYENOORD (10-0)
Yükleyen RunaLFutboL. -

Verkrachting: Felemenkçe de tacavüz anlamına geliyor. 

PSV'in bu gece Philips stadında Feyenoord'a tam olarak yaptığı şey buydu. 10-0'lık bir skoru başka türlü tarif etmek için en güzel kelime.

24 Ekim 2010 Pazar

Derbi: Tribün!


Tekrar'la başladık. Fenerium'un çıkardığı T-shirt'ler gibi güme gitti...


"Aslan Sütü İçeriz - KFY" Bu güzeldi.


Pembe formayla çıksalardı belki daha farklı olabilirdi...Kim bilir!


Her kötü oynanan maçta Tribünler birisini kurban seçerlerdi. Bu sefer öyle göze batan bi futbolcu yoktu ıslıklanacak. Zaten ıslıklayacak taraftarda yoktu Tribünlerde.
Asıl ıslıklanması gereken Tribünlerdi...

Derbi: 0-0



11. senede büyü bozuldu. Ama bu derbinin diğerlerinden farkı. GS, oynamak için çıkmamıştı sahaya. Bu sefer oynatmak istemeyenler onlardı. Ve bunu başardılar. Elano-Misi çıktıktan sonra Pino'yu da orta saha sayarsak 4-6-0'a geldi. Hagi'nin ilk maçında kontrollü futbol oynatmak istemesi normal ve başardıda. Pino'ya atılan ara topları ve pino'nun kıvrak ayaklarıyla posizyona girmeye denediler ve  bunu da başardılar. Pino biraz daha dikkatli olsaydı maçı da alabilirlerdi. 

Bize gelirsek, Konya maçını kadrosuyla çıktık desek yanlış olmaz sadece Alex vardı. Aykut Kocaman maça göre taktik değiştirmeyeceğini gösterdi. Niang'ın Aykut'un altından geçen daha sonrasında Servet'in Aykut'a çarptırdığı top gol olmayınca dedim bu sefer olmuycak. Neyse yapcak bişey yok sonuçta. Sakalımızı kestiler sadece. Nasılsa o sakal daha gür çıkacaktır. 

Bir de Tribünler gerçekten bitmiş. Evde izler gibi maç izleniyor. İngiltere ligi kıvamında. Sabri'nin maç bittikten sonra yaptığına anlam veremedim. Tamam Tribünler isteyebilir onlarında nasıl istediğini anlamadım alınan 1 puan var sadece. Demek ki Kadıköy'den 1 puan almak onlar için yeterli. 

Hakem'e söylenecek bişey yok. Sertliğe müsade etti GS'nin istediği oldu. Ama "O" yardımcı hakem Ofsayt pozisyonlarına hangi açıyla bakıyordu bilmiyorum.

Soyunma Odasında Görüşürüz!

Sansizlik
Yükleyen RunaLFutboL. -



Şansızlığın bu kadarı. Bi omuz darbesiyle soyunma odası merdivenlerinden aşağıya yuvarlanıyor futbolcu. Allahtan bişey olmuyor.

İvan Rakitiç

Basel'de oynadığı zamanlardan...
Schalke formasıyla...Baya değişmiş...

Buda Bonus...Raul, Rakitiç'e komiklik yapıyor...